2 Şubat 2015 Pazartesi

The Rasa Brasserie

Bilmiyorum fazla kişi keşfetti mi, belki de girmeye çekindi otelin altında görünce, belki de yeni olduğu için bildiği yerlerden vazgeçmek istemedi. Ama kesinlikle girmeye, içerde o atmosferde oturup bir şeyler yemeye ve içmeye değeek bir yer olduğunu düşünüyorum. İddia ediyorum burasını keşfeden bırakmayacak ve Ankara'daki kaliteli mekanlardan biri olarak bilinecek.



 
İçerisi bir İrlanda pubı gibi tasarlanmış. Şimdi diyeceksiniz sanki çok İrlanda pubı gördün ama bende o izlenimi uyandırdı en azından :)



Girişten baktığınızda çok büyük görünmese de arkalara doğru genişliyor aslında. İç mekanı, dış mekanı, kış günlerinde sigara içenlerin de düşünüldüğü yarı açık arka taraftaki mekanı olsun, gerekli her şeyi barındırıyor.

Tasarımı çok beğendim. Mekanlarda tahta ve tuğla kullanımından çok hoşlanıyorum zaten ama işe fıçıların da katılması bize pub olduğunu hatırlatırken çok da itici olmuyorlar.



Bu kadar pub dedik de ben ne denedim. Tatlı! Böyle güzel yerlerde bu kadar çok yemek çeşidi varken ters orantılı şekilde bu kadar az tatlı çeşidi olmasına üzlüyorum. Neyseki her yerde bulabileceğinizden farklı tatlılar var.




Yer fıstıklı ıslak kek. Yer fıstığından o kadar kısmamışlar ki bazen acaba sadece yer fıstığı mı yiyorum dediğim oldu. Bir de fotoğrafta görüldüğü üzere küçük bir servis olarak geldi. Gözüm doymadı, dedim gıdım gıdım yiyeyim yoksa iki saniyede bitecek. Yedikçe farkediyorsunuz ki aslında boyutu iyi. Yada yavaş yediğimden doymuşumdur kim bilir :P Yanındaki dondurma vanilyalı dondurma ama üzerinde yine yer fıstığı tozu vardı. Yerken bana nutella gibi gelen fotoğraftaki kahverengi şey de aslında mousse (mus) imiş. O ne ki diyenler için kısaca: çikolatalı köpük.

Elma ve kırmızı meyveli tart. Şimdi fotoğrafa bakanlar diyecek ki bu tart değil. Evet farkındayım ama fotoğrafını çekme imkanım olmadı bu seferlik, bir dahaki gidişimde çekeceğim umarım. Neden bu fotoğrafı seçtim, çünkü tartımız aynen bu küçük kırmızı tencereciğin içinde geliyor. Ayrıca elma veya kırmızı meyveli tart deseler daha iyi olabilirmiş çünkü sadece kırmızı meyveli tart geldi bize. İçinde çilek ve ahududu vardı algılayabildiğim kadarıyla. Yalnız bu bildiğimiz tartlardan değildi. Şöyle ki tencereciğimizi içine önce kırmızı meyveler koyulmuş üstüne de tart rendelenmişti. (Ne kadar doğru bir deyim oldu bilemedim ama). Üstünde de vanilyalı dondurma vardı. Fotoğrafa gelince çok lezzetli görünüyor, bir gün deneme fırsatım olur umarım :)

Yemekleri geçtik şimdi, The Rasa Brasserie'nin bir başka işlevine gelelim, o da aslında akşamları canlı müzik mekanı olmaları. Ankara'nın yeni "eğlence" ve "canlı müzik" merkezi." olarak tanımlamışlar kendilerini. 
Her Cumartesi "Red Light" adıyla Oldies gecesi, her Pazar da Gülay Akgün eşliğinde 45likler gecesi düzenliyorlar. Yalnız girişler ücretsiz fakat önceden rezervasyon yaptırmanız iyi olabilir.
Daha önce küçük konserlere de misafirperverlik yapmış bu mekanda sahne alan birkaç isim ise şöyle:
-Piiz
-Onur Koçak
-Bağzı Şeyler
-Tanerman
-Ayşe Cansu Tanrıkulu Quartet
-Mojo Town
-Raks
-Bilkent Müzik Kulübü
-ODTÜ Caz Topluluğu

Kısaca mekanda sahne alanlar daha çok jazz/blues/classic rock/classic pop tarzı çalıyorlar ve bence bu mekanın kalitesini bir tık daha arttırıyor.

Tatlı çeşitlerinin daha fazla olmasını isterdim ama sonuçta burası bir Brasserie, yani daha çok yemek ve içkiler üzerine düşmeleri isabetli olur. Puan kıracak hiçbir şey bulamadım bu yüzden puanım 10/10.

Adres:Selanik 2 Caddesi 74/B Kızılay,Ankara (Metropol Sineması yanı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder